Milli maçlar nedeniyle Süper Lig’e ara verilirken, Trabzonspor bu ara döneme sancılı girdi. Yönetimin sürpriz gece yarısı operasyonu ile Uğurcan Çakır’ı Galatasaray’a satması bordo-mavili camiayı ikiye bölerken, Başkan Doğan ve ‘şampiyonlar liginde oynamak istiyorum’ diyen Uğurcan Çakır hedef tahtası yapıldı. Uğurcan’ın satılmasında Başkan Doğan, sözlerini çiğneyerek ortaya bir duruş koyamazken, usta yorumcu Haldun Domaç ile hem bu süreci hem de Trabzonspor’un durumunu değerlendirdik.
Domaç, Uğurcan transferinin birkaç parametrede değerlendirilmesi gerektiğini belirtirken, “Bir oyuncunun 36 milyon euroya satılması yönetim başarısı olarak görülebilir. Ancak başkanın söylediklerinden sonra Uğurcan’ın sonrası satılması, büyük bir çelişkidir. Ayrıca bu transfere eylül ayına girilirken onay verilmesi Trabzonspor’u zor durumda bırakacak bir gelişmedir” dedi.
Uğurcan Çakır’ın gece yarısı operasyonu ile satılmasını nasıl yorumlarsınız? Sizim için de sürpriz bir operasyon mu oldu?
Uğurcan Çakır transferine birkaç açıdan bakmamız lazım. Kağıt üzerinde toplam 36 milyon euroya satılan bir oyuncunun gönderilmesi yönetim başarısı olarak görülebilir. Yönetim oyuncunun isteğini yerine getirmek zorunda kaldı, gitmek istiyordu diye de bakılabilir. Ancak Başkan Ertuğrul Doğan’ın; “Trabzonspor’un kaptanını malzeme yapmayın, ben onu şampiyonluk adayı takımlara vermem. 20 milyon euroya da vermem” mealinde cümlesi sonrası satılması, büyük bir çelişkidir. Ayrıca bu transfere eylül ayına girilirken onay verilmesi Trabzonspor’u zor durumda bırakacak bir gelişmedir. Nitekim şimdi Trabzonspor harıl harıl kaleci arayışına girmiştir. Özetle söylemlerle eylem uyuşmamıştır, zamanlama son derece hatalıdır. Başkan Doğan bundan sonra konuşurken, iki kere yutkunup, bir kez konuşmalıdır. Yoksa hiçbir söylemi itibar görmeyecektir.
Acemilik yapmıştır
Başkan Ertuğrul Doğan’ın transferde geç kalınmasının üstüne Uğurcan’ın satışı sonrası taraftar istifa söylemini seslendirdi. Başkan Doğan’ın “satmayacağım” sözü sonrası bu karar bundan sonraki dönem için size göre yönetime nasıl etki yapacaktır?
Bence sorumluluk makamında bulunanlar, söylemlerini seçerek oluşturması gerekiyor. Başkan Doğan, maalesef bu konuda acemilik yapmıştır. Keşke, geçmişte yaşanan Abdülkadir Ömür örneğini unutmasa ve konuşurken daha esnek bir söylem oluştursaydı. Şimdi söylediği hiçbir söz sonuçlarına bakılmaksızın itibar görmeyecektir.
Oyuncu profillerini geliştirmek gerekiyor
İlk 4 haftada 10 puan ve Samsun beraberliği bu süreçte eksiler artılar neler. Acil çözülmesi gereken problemler neler size göre?
Sezona başlarken, ilk 4 hafta 10 puan alacağız dense, bence hiçbir bordo- mavili taraftarın itirazı olmazdı. Çünkü transfer döneminde oluşturulan takımın eksikleri olduğu gün gibi aşikardı. Burada önemli olan bu puanların toplanması sırasında sergilenen oyunun, bir sonraki maça oyun olarak umut taşımıyor olmasıydı. Nitekim Samsunspor maçıyla da ilk puan kaybı yaşanmış oldu. Burada acil çözüm bekleyen konu, Trabzonspor’un önde götürdüğü maçlarda oyunu rakibe teslim etme, topu rakibe verip, geri çekilme hastalığı. Bunun için oyuncu profillerini geliştirmek gerekiyor. Orta alanı daha üretken ve topu tutabilecek, pas becerisi yüksek oyunculardan oluşturmak, egemen bir oyunun ilk halkası olacaktır.

Orta sahadaki üçlü üç benzemez gibi!
Fatih Tekke’nin genel durumu sahadaki performansı ve bundan sonraki geleceği için neler söylersiniz?
Fatih Tekke, sonuçlar açısından olumlu bir sezon başlangıcı yaptı. Ancak oyun açısından aynı cümleleri kurmam mümkün değil. Bazı tercihlerini zorunluluktan mı yapıyor, yoksa tercihleri bu mu, zaman içinde anlayacağız. Söz gelimi Okay – Folcarelli – Felipe Augusto orta sahası… Bu üçlü bence, kelimenin tam anlamıyla üç benzemez. Ancak hoca ‘elimdeki malzemeye göre hareket ediyorum’ derse bekleyeceğiz. Transferlerin gelmesini ve oyuna katılmasını da bekleyeceğiz. Bouchouari ve Oulai sonrası daha net değerlendirme yapma olanağımız olacak.
Trabzonspor üçüncülük yarışı yapar
G.Saray’ın Uğurcan dahil inanılmaz rakamlar ile kurduğu kadro, Fenerbahçe’nin buna yetişmek için aynı şekilde transfer çılgınlığına girmesinin ardından Trabzonspor açısından zirve yarışını nasıl görüyorsunuz?
İlk bakışta görüntü bu sezonda şampiyonluk yarışının yine Galatasaray ile Fenerbahçe arasında geçeceğini gösteriyor. Bu kadar görkemli kadrolar ve yüksek bedelli transferler karşısında sadece Trabzonspor değil, Beşiktaş’ın da iddialı olması gerçekten zor. Söz gelimi geçen yıl pek çok maçı bireysel olarak kurtaran Uğurcan Çakır’ın kalede olmaması bile Trabzonspor’ungüvende olmadığının bir göstergesi. Transfer trafiğine baktığımda Galatasaray ve Fenerbahçe öncelikle bu sezonu yaşıyor, sanki Trabzonspor uzun vadeli bir plan yapıyor. Olağanüstü dalgalanmalar olmazsa, Trabzonspor ve Beşiktaş kağıt üzerinde üçüncülük yarışı yapar. Ancak burada iki takımın Avrupa’da oynamasına karşın, Trabzonspor ve Beşiktaş’ın sadece Süper Lig mücadelesinde olduğunu ve bunun avantajını kullanabileceğini vurgulayalım.

Trabzonspor topu Fener’e bırakırsa!
Milli ara sonrasında Fenerbahçe maçı var. Bu maçın sonucu Trabzonspor’un ilerisi adına ne gibi etkiler yapar?
Milli aralar sonrası, Milli takımlara çok oyuncu gönderen takımlarda bir dalgalanma yaşandığına her zaman tanık oluyoruz. Bu nedenle transferin uyumu, yeni gelecekler ve oluşacak yeni oyun planları açısından biraz beklemek gerekiyor. Söz gelimi Trabzonspor’un kalesini bu maçta kim koruyacak onu bile henüz bilmiyoruz. Fenerbahçe’nin teknik direktörü olarak o maçta sahaya kim çıkacak onu da bilmiyoruz. Ancak Trabzonspor bundan önceki maçlarda oynadığı gibi topu rakibe yani Fenerbahçe’ye bırakırsa, sonuç olumlu olmaz.

İş tamamen çıkmaza sürükleniyor
Hakemler konusu daha ilk haftalardan başladı. Trabzon adına Fatih Tekke’nin “burnumuzu gelen kokular hoş değil” açıklaması üzerinden genel tabloyu nasıl yorumluyorsunuz?
Trabzonspor’un hakemlerden yana birkaç yıldır yaşadığı sıkıntılar bu sezon da yaşanmaya başlandı. Aslında genel olarak hakemlerimiz performans olarak iyi değil, bir de bunlara VAR olup, görmeyen, varolmayan hakemler dahil olunca iş tamamen çıkmaz sokağa sürükleniyor, Fatih Tekke de doğal olarak bu durumdan rahatsızlığını ortaya koyuyor.

Alkollü taraftarın holiganca yaptığı bir eylemle
Samsun maçı öncesi Giresun’da yaşanan olayı Samsunspor, Trabzon ve Trabzonspor’a yıkma mesajları ve bu olay hakkında düşünceleriniz neler?
Bu olay maalesef gerçekleştiği gibi okunmamış, sosyal medya kaynaklı bilgi kirliği ile kişiler ve kulüpler zan altında bırakılmıştır. Öncelikle konunun Trabzonspor’la uzaktan yakından ilgisi yok. Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım, sadece duyumlarla ve ani refleksle, sağduyudan uzak bir açıklama yapıp, önce olayı Trabzonspor üzerinde okumuştur. Oysa olay bir grup alkollü taraftarın holiganca yaptığı eylemle bir mekanı basması ve mekan sahibi ile çalışanları ve ailesine şiddet uygulaması konusunda yaşanan talihsiz bir olaydır. Bu olaydan ders alınmalı, taraftar gruplarının alkol benzeri bağımlılıkları özellikle deplasmanlara gidilirken kontrolaltına alınmalıdır. Bu deplasman seyahatlerindeki olaylar emniyet denetiminde toplu gidişler organize edilerek önüne geçilir.
Onuachu ve Zubkov başlayıp bitirmeli!
Trabzonspor’da bir Onuachu gerçeği var… Zubkov, Pina, Savic, Batagov, Folcarelli öne çıkıyor. Sizin bireysel performans ve genel performansı nasıl değerlendirirsiniz?
Benim bireysel performans değerlendirmemde ilk dört hafta Onuachu’nun özel bir başlangıcı var. Ayrıca gitti ama Uğurcan da mükemmel bir başlangıç yaptı. Keza Zubkov için de aynı cümleleri kurabilirim. Bu arada olağanüstü bir durum, sakatlık vs olmazsa, bu iki oyuncu başlayıp, bitirmelidir. Tekke’nin en son dokunacağı, tahtaya ilk yazacağı bu oyunculardır. Batagov için de aynı parantez açalım; kısa zamanda Trabzonspor için önemli bir değer olup, Avrupa’da Pazar oluşturacaktır. Trabzonspor’un bu sezon Avrupa’da olmaması Zubkov ve Batagov açısından büyük şanssızlıktır.
