Büyütmek için resme tıklayın
Ulusal bir gazetenin İBB’deki yolsuzluk operasyonuyla ilgili “Turpun büyüğü Gürcistan’da mı?” haberi gazeteci olarak dikkatimiz çekti.
İddiaya göre 14 Mart tarihinde özel bir uçakla Trabzon’a gelerek partililere hitap eden Ekrem İmamoğlu’nu getiren uçak Gürcistan’a geçmiş. Uçak önce İmamoğlu’nu Trabzon’da indirmiş ardından Gürcistan’a hareket etmiş. Ve yine aynı gazetenin iddiasına göre uçakta yolsuzluk firarisi ya da firarileri varmış. Ankara’dan yaptığımız araştırma ve soruşturmada İmamoğlu’nu Trabzon’a getiren uçağın o gece Trabzon’da kaldığı sabah tekrar İmamoğlu’nu alarak İstanbul’a döndüğü gerçeğine ulaştık. Yani İmamoğlu, Trabzon’da uçaktan indikten sonra uçak Gürcistan’a gitmemiş.
Peki bu iddialar, bu yalanlar neden piyasaya sürülerek toplum kandırılıyor? Maalesef kutuplaşama dedikleri hadise bu sebeplerden oluyor. Hukukun müdahale ettiği bir olay devam ederken bir taraf “Kesinlikle masum” diyor, diğer taraf kesinlikle suçlu ilan ediyor” iddialar gerçekten ciddi. Ama biz bu ülkede yüce divanda yargılanıp oy birliğiyle aklanan siyasiler biliyoruz. Onun için yargı kararını vermeden hiçbir kanaatin kesin olabileceğine inanmıyoruz. Yargı kararından daha da önemlisi kamu vicdanı. Kamu vicdanı mahkemelerin en önemlisidir. Vicdan mahkum etti mi mesele biter. Onun için Ekrem İmamoğlu soruşturmasında toplumun ne kadar ikna olacağı önemli. Toplum şayet bu yolsuzluklara ikna olursa İmamoğlu’nun siyasi hayatı biter. Toplum şayet bunların bir komplo olduğuna inanırsa bu komplo AK Parti’nin elinde patlar. Mesele bundan ibaret…